Türkiye Cümhuriyeti'nin 19. Başbakanı ve 8.Cumhurbaşkanımız sayın Turgut Özal'ın ölüm yıl dömü... Atatürk'ten sonra görevinin başında vefat eden ikinci Cumhurbaşkanımız oldu. Onun siyâset yapma biçimini, siyâsete bakış ve değerlendirmelerini beğenenler beğenmeyenler olabilir. Bu gayet doğal... Ölüm yıl dönümünde bardağın boş tarafından değil de, dolu tarafından bakılmasının daha doğru olduğunu düşünürüm. Kendisini eksileri ile değil, daha çok olan artıları ile ve bazı hizmetlerini hatırlatarak hayırla yâd edelim.
Ülkemizin cumhuriyetle var olan ve gelişerek büyüyen ekonomik kazanım ve potansiyelinin dünyaya açılmasında ve dünyaya yeni bir bakış ve ekonomik pencere açılmasında ciddi yapısal ekonomik reformlara imza atarak iktisâdî dönüşümleri gerçekleştiren, ama kendisinden önce o günlere gelinmesinde hizmetler sunanların haklarını inkâr edilmeden şüphesiz Özal oldu. Yıllarca ülkenin özel şartlarından doğan, fakat artık kaldırılma vakti gelen fikir ve düşünce özgürlüğünün önündeki cezâi engelleri kaldırarak daha özgürlükçü, fikir ve düşüncelerin daha korkusuzca ifâde edildiği bir ortam ve hukuki zeminin sağlanmasında adımlar Özal döneminde atıldı...
Yurt dışı çıkışlarının rahatlamasında ve döviz bulundurmada, oto yollarının yapımında ve şehirlerimizin yeni ve modern bir çehreye kavuşturulmasında, gecekondulaşmanın azaltılmasında, gecekondu sahiplerinin oturulacak evlere kavuşturulmasında, Türk turizminin bugünlere ve bu seviyelere gelinmesinde, kıyılarımızın turizm cennetine donüştürülmesinde ve ekonomimize milyarlarca dolarlık yeni gelir kaynaklarının ilâve edilmesinde rahmetli Özal'ın emekleri çok oldu, bu emekler inkâr edilemez.
Özet bir değerlendirme ile döneminde;12 Eylül ve öncesinin acı yaralarının onarılmaya çalışıldığı, darbecilerce bir süreliğine de olsa askıya alınan ve sonrasında kısmı izin verilen demokrasinin yeniden rayına oturtulmasında demokratik adım ve açılımların hız kazandığı, darbe ve sıkıyönetim izlerinin silinmeye çalışıldığı sakin ve istikrarlı bir nekâhat dönemi ve süreci yaşadık o dönemlerde... Sosyal politikalara ağırlık verilerek özellikle dar gelirli vatandaşların ve düşük maaşlı memurların kısa sürede ve ucuz yolda ev sahibi olmalarının adımları o dönemlerde atıldı. Sosyal Yardımlaşma Vakfı hayata geçirilerek ihtiyaç sahibi fakirlere devlet elinin uzatılmasının yolu yine o dönemlerde açıldı.
Liyakat ve ehliyet öncelenerek her kademedeki yöneticilere siyasi baskı ve etkilerden alabildiğince uzak geniş bir alan ve çalışma imkân ve ortamı sağlandı. Memurların keyfi bir biçimde sağa-sola savrulmadığı, kamuda istikrârın sağlandığı ve o dönemlerde şahsım dahil görevde bulunan tüm yöneticilerin şahit oldukları ve yöneticilerde her an görevden alınma endişesinin yaşanmadğı huzurlu ve rahat bir çalışma imkânının sağlandığını bizzat yaşadık ve gördük o dönemlerde...
1980 Darbe hukukunun getirdiği, ancak bir demokrası ayıbı olarak görülen siyâsi yasakların kaldırılmasının halka götürülerek (Özal karşı cephede yer almış olsa da) referandum yolunun açılması, Özal döneminde yapılan yasal düzenlemelerle gerçekleştirildi. Yasakların kalkmasıyla birlikte aralarında siyâsi çekişmeler sürse de; Demirel, Ecevit, Erbakan,Türkeş, İnönü ve Baykal gibi gün görmüş ak saçlı bilge ve karizmatik devlet adamlarıyla yer aldığı siyaset sahnesinde, renkli ve uygar bir siyâset zenginliğinin ve küfürsüz demokrası şölenlerinin eksiği-gediğiyle, ama güzelliğiyle yaşandığı guzel günlerdi o günler... Baykal hayatta; vefat edenlere rahmet diliyorum.
Ölüm yıl dönümünde siyâsi ve ideolojik polemikler oluşturacak detaylara girmeden, olumlu bir yaklaşım ile Türk siyasetinin renkli ve sevecen siması ve demokrat bir kişilik sayın Turgut Özal'ı rahmetle anıyor; ruhû şâd olsun diyorum.