"Ne dedimse halka hiç yaramadı / Ben gittikten sonra ararlar beni / Boşa cahillerin gözü karardı / Kuru çene ile yorarlar beni / Duman eksik olmaz her yüce dağda / Bülbül eksik olmaz her yeşil bağda / Atomun patlayıp bittiğı çağda / Onun ötesinde ararlar beni / Ebedi değildir şu yüce dağlar / Ebedi değildir şu yeşil bağlar / Öz gardaşım amma bizim softalar / Mezarımda bile kırarlar beni / Mahzunì Şerif"im gayrı gam yemem / Ondan ötesini kimseye demem/ Ufak vücuduma kefen istemem/ Varsa insanlıkla sararlar beni" dizelerinin sahibi ve aramızdan ayrılan Âşık Mahzunì Şerif'ın ölüm yıl dönümü...
Şiirleri ve dolu dolu deyişleriyle Türk halk şiirine ve Türk halk müziğine silinmez değerde ve güzellikte kendine özgü bestelerle eserler kazandıran, felsefi ve estetik değer ve derinlikteki türkülerini büyük bir keyifle ve zevkle dinlediğimiz, haksızlıklara isyan eden ve bedel ödeyen yüzyılımızın büyük ozanı Mahsuni Şerif'i ölüm gününde bir kez daha hayırla yâd ediyorum. "Gece pazarında gündüz satarken / İki yakam birden köre tutuldu / Bunca bilmezlerin bunca nankörün / Elinden gelenek töre tutuldu / Benim haksızlarla olmadı şakam / Kaymadı ölçümden en küçük rakam / Bu kadar şerefli tertemiz yakam / Kirlilerce kaç yüz kere tutuldu" İnandıklarını çekinmeden korkusuzca dile getiren bir ozan...
"Reyhani boşuna oldum ihtiyâr / İkilik insanı etmez bahtiyâr / Ozanların cümlesine saygım var / Mahzunı'ye çattığıma üzgünüm" diyerek hakkını teslim eden bir diğer büyük ozan Reyhani'nin; "Âşık Mahzuni'ye nâsihatim var / Bilmem duyar huylanır mı Mahzunî / Duymadın mı Pir Sultan'ı, Zeynel'i / Bulanık su boylanır mı Mahzunì / Şükredip kadere eğsene boyun / Nedir bu düştüğün tehlike oyun/ Yoksa bilmez misin kurtla koyun / Bir yaylada yaylanır mı Mahzunî" dizeleriyle başlayan, ince imalar ve çağrışımlarla örülü şiirine cevabını paylaşarak ikili arasında geçen bir hatırayı da ölüm yıl dönümünde nakletmek istedim.
Duydum nasihâtin Baba Reyhanî
Benim işim zara kalsın elleme
Kadir mevlâm senin yüzün ak etsin
Benimkisi kara kalsın elleme
Sinemde bir yara vardır delinmez
Kuru dava ile menzil alınmaz
Şimdiki hakimde bu sır bilinmez
Davamız mahşere kalsın elleme
Mahzuni'yim kardeş işini bitir
Al bu arzuhalim canâna yetir
Cennet bahçesinde keyifle otur
Benim aşkım nara kalsın elleme
Zârif bir üslúpla sosyal ve toplumsal çelişkilerin yansıtıldığı iğneleyici bir başka şiiri ile kendisine rahmet diliyorum. "Efendiler bunun neresi yalan /Siz de havyar biz de bulgur aşı var /Bunca emeğimiz talandır talan /Yıllar yılı gözümüzün yaşı var /Yakamız var mıydı olaydı kirli / Borcumuz tükenmez ikili birli / Bugün git yarın gel bitmez bir türlü /Anladım ki müdür beyin işi var /Bu koltuğa biraz daha yaslanın /Yeyin için, doyun epey paslannın /Yeryüzünü size veren aslanın / Ne bir mezarı var ne de taşı var / Mahzuni bu dertler bağrımı yakar /Bu pınarın suyu hep size akar /Size doğru bize çok eğri bakar / Olmaz olsun adaletin şaşı var"
Ne diyelim, yüz yıllarca halkımızın dili ve dilceği olmuş bu ozanlar. Kültürümúzü nakışlayanlara ve değerlere değer kazandıralara çok borcumuz var...