Yerel seçimlerde yapay gündem oluşturularak, HDP ile bir ittifak furyası ve suçlaması almış başını gidiyor. "Tavşana bak tavşana" misâli hedef saptırılmakta... Siyâsî Partilerin hiçbiri AKP + MHP ittifaki de dâhil, şu ana kadar, daha önce HDP'ye oy veren seçmenlere, "oylarınıza ihtiyacımız yok ve oylarınızı istemiyoruz" gibi bir söylem ve irâde beyanları olmuş değil.. Oyle ise, AKP ve MHP'den, ittifakın diğer kanadına yapılan HDP ile ittifak yaptınız suçlaması da ne demek? hâlihazırda AKP + MHP ve CHP+ İYİ PARTİ ittifakları dışında, HDP ile deklere edilmış kurumsal bir ittifak olmadığına göre, HDP'nin seçime girmediği yerlerde, bu partinin kime ve hangi partiye gideceği meçhûl oylarının varsayımı üzerinden yapılan bu yapay suçlamalar hiç de doğru değil...Tüm siyâsı partilerin açıklamalarında, HDP seçmeni dahil herkesimin oylarına talip oldukları ifâde edilmiş iken, karşı ittifaka HDP ve PKK ile isbirliği içindeymişler gibi yöneltilen karşılık bulmayan dayanıksız ithâmların, sür-git devam ettirilmesi anlaşılır olmadığı gibi, inandırıcı da değil...
Siyâset tarzını beğensek de beğenmesek de, devletimizi ve cumhuriyetimizi kuran Cumhuriyet Halk Partisi ve en az MHP kadar milliyetçiliğı tartışılamaz İYİ PARTİ ile inanç ve değerlerimizin hak ve hukunu samimiyetle teslim eden eden Saadet Partisi, şâyet HDP ve PKK terör örgütü ile dolaylı veya dolaysız bilmediğimiz bir ittifak halindeyse vay halimize! O taktirde devlet ve millet düşmanları zâten içimizde; düşmanları başka yerlerde aramaya hiç ama hiç gerek yok. Açıkça ifâde edelim: HDP meşru parti ise ve siyâsî çizgisini begenmiyorsak; ki milletimiz gibi bizler de rahatsız edici politikalarını asla tasvip etmiyoruz ve etmeyiz de...Sonuçta böyle arızalı bir partiye oy vermezsiniz ve bu partiye seçimi kaybettirirsiniz ve temsiliyetine imkân vermezsiniz olur biter. Hayır meşru bir parti değilse, o taktirde de partiyi kapatırsınız. Buna ülkemizin yetkili anayasal kurumları karar verir ve yine olur biter ve hepsi bu... Unutmayalım siyâsî partilerin kapatılmasını zorlaştıran düzenlemeyi de AKP yapmıştı.
Memleketim Erzurum'dan, 24 Haziran seçimlerine ilişkin bir örnek vermek istiyorum: AKP: 4, MHP: 1 ve HDP ise, 74 bin oy ile bir milletvekil çıkarmıştı. 3 Kasım'da yenilenen seçimlerde ise, HDP 24 bin civarında oy kaybı yaşamış ve kaybedilen bu oylar da AKP'ye yönelerek HDP bir milletvekilini kaybetmiş; buna mukabil AKP'nin milletvekili sayısı 5'e çıkmış, MHP ise, yine 1 milletvekilinde kalmıştı. AKP, HDP'den kendisine yönelen "bu oyları ve artı vekili istemiyorum" diyebildi mı? Hayır! Yine 3 Kasım'da yenilenen genel seçimlerde HDP'nin kaybetmiş olduğu milyonu aşan oyları ve azalan milletvekili sayısı AKP hanesine gitmiş ve MHP'nin kaybettiği oylarla birlikte AKP'yi yeniden tek başına iktidâr yapmıştı. AKP, HDP'den kendisine yönelen "bu oyları ve elde etmiş olduğum artı milletvekillerini istemiyorum" diyebilmişti mı? Hayır ! Şimdi adama demezler mi bu suçlamalar da ne oluyor?
İstanbul ve İzmir'de aday göstermeyen HDP'nin, arzu etmesek de ve içimize sinmese de, bu ilde % 12. 6, İzmir'de % 11.5 gibi bir oy oranları var ve her iki ilde de üçünü parti... AKP,"ben adaylarım için bu oyları istemiyorum" diyebiliyor mu? Hayır! Oylar AKP'ye giderse HDP ile ittifak mı yapmış olacak? Yoksa samim kürt kardeşlerimin oyu mu denilecek? HDP'nin, muhtemelen aday göstermeyeceği Mersin'de % 16.7, aday göstermediği Adana'da ise % 13.5 civarında oy oranı var sanırım. Her iki ilde de maalesef yine üçüncü parti... Bu her iki ilde de aday gösteren MHP "Benim bu oylara ihtiyâcım yok; istemiyorum" diyebilir mı? Hayır! Oylar MHP'ye yönelirse, HDP ile bir ittifaka mı girmiş olacak? Elbette ki hayır! Yok diğer partilere gidecek olursa ihânet ittifakı mı oluşacak? Elbette ki ona da hayır! Tüm bu suçlamalar anlaşılan bir seçim telâşının işâreti ve endişesi...
Gerginlik yaratan yersiz.suçlamalarda bulunanlar, ancak şu ironik söylemler de bulunabilirler: "Arkadaş seçime girmediğiniz yerlerde, seçmenleriniz oylarını ya bizim ittifaka versinler; yok eğer diğer karşı ittifak partilerine oy verecek olurlarsa sandığına gitmesinler" Aksi taktirde dİğer cenâha karşı, HDP ve PKK ile ittifak yapıyormuşcasına bir algı oluşturulur. Bu yönde ithâm edici menfi bir algı oluşturulmaya çalışılmakta olduğu zâten görülmekte... HDP'nin oylarının otesinde, Millet İttifakı lehinde oy kullanması muhtemel milyonlarca seçmen, bu tür ağır ithamları asla kabul edemez ve asla taşıyamaz. Günâh! Böylesi suçlayıcı bir mantık olur mu? Sonuçta seçimi kazanırsınız veya kaybedersiniz...Sonucu siz dâhil, herkes kabullenecek ve herkes içine sindirecek. Nedir bu ayrıştırma?
Neticede bir partinin veya partilerin oyu azalacak ki, diğerleri kazanabilsin.. Madem ki amaç, HDP'nin oyunu azaltmaksa bırakın azalsın; eğer bunda samimi iseniz daha ne istiyorsunuz? Bilinsin ki seçmen tercihleri üzerinden polemik yaratarak ve karşı ittifaka yönelik, HDP ve PKK ile ittifak yapiyor türü bir suçlama ile bir yere varılamaz ve netice de alınamaz...Yazık edersiniz millî tesânüdümüze ve yazık edersiniz toplumsal dayanışmamıza..Telâşa hiç gerek yok. Göreceksiniz "su yeniden mecrâsına mutlaka avdet edecek" ve Türkiye rahatlayacak. Mutfak el yakıyor, iç- dış sorunlar ve ekonominin gidişâtı rahatsızlık verici boyutta...Değirmeni sel almış, biz hâlâ çakçağı aramanın peşindeyiz.
Gelin bir islâm büyüğünün nâsihât dolu kelâm-ı kibâr sözüne hep birlikte kulak verelim ve demokratik- uygar bir seçim ortam ve zemininde birleşim. Seçimi kim kazancaksa kazansın, ama suçlamalardan vaz geçelim. "İttifakta kuvvet var; ittihâtta hayât var, uhuvette saâdet var, devlete itaatte selâmet var, muhâbbetin dayanıklı halâtını sıkı tutun ki, sizi belâlardan kurtarsın" İşin özeti bu...