Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 30 Ağustos Zafer Bayramını hedef alan "30 Ağustos milletin genelini ilgilendiren bir bayram değildir" türünden sarfettiği münâsebetsiz sözler bir dil sürçmesi değil, bir şuur altıdır. Ne diyor Freud: "Dil sürçmesi yok; bilinç altı var" O Bursa ki; işgal edildiğinde Ankara'da TBMM'si konuşma kürsüsüne yas işareti olarak siyah şal örtülür ve o Bursa ki, düşmandan arındırılmasına kadar, milletimizin ortak mâtemini simgeleyen o siyah şal olduğu yerden kaldırılmaz. Tarih şuur ve idrâkinden yoksunlar bu hakikatları bilmezler; bilseler de görmezler.
Rahmetli Àkif'in; "Eşin var, âşiyânın var, bahârın var ki beklerdin / Kıyametler koparmak neydi, ey bülbül nedir derdin / O zümrüt tahta kondun, bir semâvì saltanat kurdun / Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun" diyerek Bursa'nın işgâline ve Osman Gazi türbesinin tekmelenmesine ve "Kalk Osman kalk; torunlarının halini gör" diyen küstâh Yunan komutan Sofokles'in çirkin ve kabul edilemez edepsiz- saygısız tavrına hüzünle feryâd eder, isyân eder. Edebiyatımızın tarihsel kahraman imgelerle ve mekânlarla örülmüş en müstesnâ ve en dokunaklı duygusal şiirini yazar.
30 Ağustos'u sıradan bir gün ve ormancılık günü ile bir tutma seviyesine inebilen ve zamirinde var olan niyetini ortaya koyan sayın Başkana, devletimizin kuruluşunu ve özgürlüğümüzü sağlayan bu tarihî şanlı günü ve Bursa'yı anlayabilmesi için Âkif'in ve milletimizin çığlığını terennüm eden o muhteşem "Bülbül Şiiri"ni okumasını tavsiye ediyorum. Kelâm güzellıği ile ifâde edilen bu muhteşem şiirin cevabı bilesin ki sayın Başkan, sıradanlaştırma gayreti ile küçümsemeye çalıştığın o görkemli 30 Ağustos Zâfer Bayramı'nın tâ kendisidir.
Anakentte kaybeden, ama taşradan gelen küçük bir oy oranı ve ancak MHP'nin desteği ile seçilebilen bu sayın Başkan, bilmem ki sarfettiği bu özensiz bir bakıma densiz sözlerinden nedâmet duyar mı? Bilmem ki kendisine destek çıkanlar ve oy veren milliyetçi kardeşlerim pişmanlıklarını ve oylarını sorgular mı? Ve bilinsin ki Osmanlı'nın ilk başkenti ve altı Osmanlı sultânın kabirlerinin bulunduğu bu Gazı ve Hüdevendigâr şehrine yönetici olmak, öyle her er kişiyim diyen bu tür ve cins adamların harcı değil...
"Neden neye kaldık ey Gazi Hünkâr" denilen günlere kaldık. Ne diyelim felekte baht utansın.